26 Kasım 2012 Pazartesi

Canım sevgilim


Bebeğim bugün çok hareketli, içimde taklalar atıyor sanki... 
Sabah da 2. tetanoz aşımı oldum ve testler için kan verdim.  Doktora gitmeden önce bunları da halletmiş olduk böylece. 



Canım sevgilim bu işlemler olurken hep yanımda ve kendimi gerçekten çok ama çok şanslı hissediyorum, onu çok seviyorum...

15 Kasım 2012 Perşembe

Minik balığım benim!

13 Kasım 2012 Salı..

Sevgilimle dün gece erken yatarak sabah 06:30 da kalkmayı başardık ve havuza gitmek üzere yola çıktık. Yolda düşündüğüm, bu saatte mecbur olmayan hiç kimsenin havuza gelmeyeceğiydi. Havuzda  Arabadan inip binaya yaklaştığımda duyduğum düdük sesi ise merakımı daha da perçinledi.

Soyunma odasına gittiğimde mayomu içime giymediğimi farkettim ki bu benim için boşuna zaman kaybıydı. Giyinip havuza doğru gittiğimdeyse havuzun akşamlarda olduğu kadar olmasa da dolu olduğunu ve bir sürü insanın antremana çoktan başlamış olduğunu gördüm, hem şaşırdım hem de hepsini içimden tebrik ettim :)

Bebeğimle ilk kez havuza girmiş oldum böylece, hatta ailecek havuzdaydık :)    

Havuzdan sonraki saatlerde minnoşum acayip hareketler yapmaya başladı. Sanırım ben suyun içindeyken o da yer çekiminin etkisinden kurtuldu ve ortamda bir farklılık olduğunu algıladı. O kadar şiddetli tekmeler attı ki, ayaklarının da aşağıda olması sebebiyle doğuyor sandım :))

Minik balığım benim..

 

Normal doğuma KONDİSYON gerek :)



8 Kasım 2012 Perşembe.. / 24. Hafta

Doktorumuz ve pıtırcığımızla yeniden buluştuk. Giderken farkettim ki beni heyecanlandıran aslında doktorla görüşmek değil, bebeğimi görecek olmam.. Hareket ettiğini görmek, ne durumda olduğunu öğrenmek çok heyecanlandırıyor ve tarifsiz bir mutluluk veriyor.

Bayramda yaşadığım rahatsızlık bebeğimin bir anda büyümesindenmiş, doktorcuğum bebişimi görünce oh oh büyümüş tabi annesi, hareket edememen çok doğal dedi. Neyse ki o günler geçti, şuan iyiyim çok şükür. Yine geceleri sağa ve sola dönmekte çok zorlansam da Allah yardım ediyor sabah rahat kalkıp gidiyorum işime. Pozisyon bakımından başı yukarda, ayaklar aşağıdaymış. Bu da erken doğum riskinin en azından şimdilik bulunmadığını gösteriyormuş. Oh be sevindim, içim rahatladı. Allah'ıma çok şükür..

Minnoşum 30 cm, 736 gr olmuş ve yaklaşık 3-3,5 kg aralığında doğacakmış. Vücut gelişimi açısından da haftasıyla paralel gidiyormuş herşey çok normalmiş. Allah'ıma binlerce şükür yeniden..

Kilom 69.3 çıktı. Bir kilo fazlam varmış, bir sonraki randevuya 1,5 kilo almış halde gitmem gerekiyormuş. Fazlam olsa da çok fazla olmadığı için içim rahatladı. Kurban bayramında gelsin etler, gitsin dolmalar derken kilomun çok daha fazla olacağını düşünüyordum. Sanırım son hafta normal yemek düzenime dönmem durumu biraz dengeledi..

"Yürüyüş ve egzersizlerini yapıyor musun??"

Doktorumun sorduğu işte bu soru, günün sorusu oldu.. Çünkü yapmam gerektiğini bildiğim halde, sırtımda bir yük olarak ama hiçbirşey yapmayarak geçiriyorum zamanımı ve bu aslında bende strese de neden oluyor. Çalıştığım için akşam eve yorgun geliyorum -oturmaktan- ve gerçekten gün içinde zamanım olmuyor ama  'Ya doğumda bu hareketleri yapmadığım için pişman olursam?' fikri de beynimi kurcalıyor..

"Oturarak doğuma hazırlanamazsın" dedi doktorum. Günümüz çalışan kadınlarının normal doğumu tercih edememesinin nedeni işte bu hareketsiz yaşam tarzıymış. Doğum için kondisyon lazımmış aynı sporcular gibi.. Diyaframı ve bacak kaslarını kuvvetlendirmek en başta gelenler.. En başta yürümek gerekiyormuş ama koluna çantanı takıp Korupark'ta mağaza gezmekten bahsetmiyormuş :)) En az yarım saat ritimli yürüyüşten bahsediyormuş ve istikrar şart tabi.. Daha önce havuza gittiğim için sevdiceğim yüzme de olur mu diye sordu ve olursa çok da iyi olur cevabını aldık. Yürüyüştense yüzmeyi bin kere tercih ederim zaten :))  

Bir sonraki randevumuz 7 Aralık'ta.. Sabırsızlıkla bekliyorum o günü.. Bakalım ne durumda gideceğim doktora, göbeğim hızla büyümeye başladı. O günlerde kocaman bir göbeğim olacağına eminim...

 Tabii biz yapamadığım hareketler için vicdan azabı ve doktorun taze taze anlattıklarıyla hastaneden sonra soluğu havuzda aldık ve üyeliğimizi yeniledik. Bebeğim daha doğmadan havuza girmiş olacak çok mutluyum..



     

5 Kasım 2012 Pazartesi

İÇİMDE BÜYÜYEN MİNNOŞUM VE KURBAN BAYRAMI...

Büyüyorsun minnoşum! Hem de o kadar hızlı büyüyorsun ki 19-25 Ekim tarihlerinde annenin adım bile atmasına izin vermeyecek şekilde büyüme atağı gerçekleştirdin sanırım -ki 25 Ekim kurban bayramının 1. günüydü :)-  Teyzen de tonsilin denen hastalığa yakalanmış. Anneannen desen onda da vardı bir şeyler. Arife günü ev hastane gibiydi ama yavaş yavaş bayramda hepimiz düzelmeye başladık ve teyzeni iyileşmiş bir şekilde uğurladık. Kızcağıza burada olduğu 4 gün boyunca hiç tekme atmadın, oysa o ne kadar dört gözle bekliyordu senin tekmeni hissetmeyi, bu sefer olmadı ama bir dahakine bütün hünerlerini göstermelisin, teyzen sana küsmez ama tersi fenadır bilesin :))

Bu arada 8 Kasım perşembe günü yine seni göreceğim için çok heyecanlıyım. Anladığın gibi doktor kontrolümüz var o gün, bakalım ne kadar büyümüşsün, iyi misin, keyfin yerinde mi..