4 Ekim 2012 Perşembe

Nazlı kızım benim!





Ve nihayet 2 Ekim..
Tam bir buçuk aydır heyecanla, günleri sayarak beklediğim 2 Ekim, limoni günlere denk geldi. Şans işte.. Pek bir keyifsizdim. Sabah tok karnına gitmem gerektiğini bildiğim halde kahvaltı bile yapmadan birkaç çikolata parçası ve mandalina yiyerek gittim hastaneye. Annem ve sevgilimle birlikte. Bir süre bekledikten sonra nihayet ismimi söylediler. Yanımda sadece bir kişi gelebiliyormuş, sevgilim geldi. Israr etmemize rağmen annemi içeri alamadık. Ekranı iyi görmemiz için oda ışıklandırması loş bırakılmış, kıvırcık saçlı orta yaşlı, tatlı mı tatlı bir doktor bizi bekliyordu. Duvarda renkli ultrason çekilmiş bebek görüntülerinin fotoğrafları vardı ve bebeğin tüm yüz hatları çok belirgindi. Acaba bizimki nasıl görünecek diye düşündüm. Bu kadar belirgin olmayacağını tahmin ettim. Bizimki daha 19 haftalık ne de olsa. Doktora sorduğumda o bebeğin doğuma çok yakın tarihte çekildiğini söyledi.

Neyse gelelim benim miniğime.. Pıtırcığım pek bir utangaçtı. Belki annesinin limoniliğini, keyifsizliğini anladı bilemiyorum, doğru dürüst hiç yüzünü göstermedi. Sağa sola dönüp hareket ettiğim halde pek pozisyon değiştirmedi. İki eli yüze kapanmış, bazen tek elini kapatıyor ama istediğimiz pozları bir türlü vermiyordu. Doktorumuz "bu bir kız" dedi, sevgilim "doktor hanım kesin mi?" diye sorunca doktor gülmeye başladı. "dur ben bir bakayım pipisi herhangi bir yere saklanmış olabilir mi" diye espriyi patlattı :) Ama yok tabii ki. Bir prensesimiz olacak bu ne büyük bir şans, Allah'ım inşallah bahtı da güzel olsun, sağlıkla ve sıhhatle uzun hayırlı ömürler nasip eyle sen bu minik cana..

Elinin dışında kalan yerleri mesela burnunu babasına benzettim, çenesini de teyzesine.. Cildindeki yağ dokuları daha yeni oluştuğu için henüz yüz şekli tam belirginliğine kavuşmamış, doktor belli olmaz dedi ama anne yüreği diye de ekledi. Ben her detayı daha doktor söylemeden görebildiğim halde, sevgilim pek göremedi. Neyse sonra babası odadan çıktı, anneannesi girdi. Görüntüler üzerinden ölçümleri yapıldı, anneannesi de prensesimin kalbini dinleme şansına kavuşmuş oldu. Kalbi nasıl da güçlü atıyor, narin ama güçlü bebeğim benim...

o odadan çıktığımda, tüm keyifsizliğimin yerinde koskocaman, uçsuz bucaksız bir mutluluk vardı. Kızımın içimde iyi ve mutlu olduğunu, henüz yağ dokusu tam gelişmemiş güzel yüzünü tam göremesem de güzel ellerini gördüm, daha ne olsun!

Oradan çıktıktan sonra, tatlı doktorumuz Sevil Hanımın yanına gittik. Her zamanki gibi gayet sıcak karşıladı. Sonuçlara baktı ve her şeyin yolunda göründüğünü söyledi. Ve yanına girmeden önce tartıldığım kiloya kocaman bir aferin aldım ve çok mutlu oldum :)) 1,5 ayda 2 kilo almışım ve doktor beni tebrik etti, seni hep böyle formda görmek istiyorum dedi, gerçekten çok mutlu oldum. Yediklerime dikkat ediyorum ve karşılığını almak gerçekten motive ediyor insanı. Bebeğimizin fotoğrafına bakınca, o da babasına benzetti minnoşumu.

Prensesim 22 cm ve 275 gr ağırlığında..

Bu ay sonu şeker yüklemesi ve tetanos aşısı var takvimimizde.    

8 Kasım'ı iple çekmeye başladım bile..